Sanat, ontolojik olarak insan yaşamı için çok önemli ve özel bir yere sahiptir. Sanat, insanın duygularına hitap eden, insanı genelde pozitif etkileyebilen, gündelik hayatına anlam ve coşku verebilen güçlü bir etkendir. Bir an için bile sanatsız yaşamın nasıl olabileceğini düşünmek istemeyiz. İnsanoğlunun varoluşundan bu yana her zaman sanat ile iç içe yaşadığını görmekteyiz. Sanat Tarihçilerinin sanat türlerini tarihin farklı dönemlerine göre araştırıp gruplandırmış olmaları, bu alanda ciddi çalışmaların yapıldığının göstergesidir. Mimari, Müzik, Edebiyat, Resim, Heykel, Tiyatro, Opera, Bale, Sinema, v.s. klasik sanat türleri tarihin akışı içerisinde karşımıza çıkmaktadır. Bunlara günümüzde teknolojik gelişmelerin katkısı ile oluşan video, kısa film, enstalasyon, hepaning, performans art v.b. sanat türlerini de ilave edebiliriz. Ayrıca günümüzde sanat janrları arasında kesin sınırların hafiflemiş olması ve disiplinler arası geçişler ve karma biçimlerden de söz edebiliriz. Sanat eserlerinin ortaya çıkması, hayatımıza katkı sağlaması, gelişme göstermesi ve süredurumu ile ilgili olarak zaman faktörü ne kadar önemli ise mekan faktörü de o kadar önemlidir.
Konvansiyonel sanat mekanlarının yanı sıra günümüzün modern mekanlarında da sanat eserlerine yer verilmesi mekansal/estetiksel gelişmeler olarak değerlendirilmelidir. Sanat eserlerinin yer aldığı konvansiyonel mekanlar şunlardır: mağara duvarları, kayalar, harabeler, kazılar, saraylardan ve şehirlerden kalıntılar, heykeller, torslar, piramitler, tapınaklar, v.b. yerleri doğal sanatsal mekanlar olarak değerlendirebiliriz, bunların yanı sıra organize sanatsal mekanlar olarak nitelendirebileceğimiz mekanlar ise: genel ve özel müzeler, galeriler, toplumsal binalar, parklar, meydanlar, fuar alanları ve diğer platformlardır. Şunu da belirtmek gerekir ki, tüm dönemlerde ve uluslarda sanata değer verilmiş olması sanatın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüz insanı çağdaş sanat üretiminden ilgilendiği gibi tarihin derinliklerinden gelen tüm sanatsal mirasa da önem ve değer vermektedir. Çağdaş dünyada insanların eğitim ve refah seviyesi yükselmiş olup, turizm büyük gelişme göstermiştir. Bilgi sahibi turistler gittikleri ülkelerde yer alan tarihsel dokudan, harabelerden, sanatsal değerlerden, müzelerden, galerilerden, sanat fuarlarından, açık havada , tiyatro, sinema ve konser salonlarında yapılan sanat eserlerinden ilgilenmeleri gayet doğaldır.
Ülkemiz zengin doğal sanat mekanları(tarihsel doku) açık hava müzeleri açısından dünyanın sayılı, hatta en önemli ülkelerinden biri olarak bilinir.
Türkiye’deki, Elinistik dönem, Roma dönemi, Bizans dönemi, Osmanlı dönemine ait çok sayıda sanat eserleri önemli ve görülmesi gereken değerlerdir, turistler ve sanatseverler için kültür/sanat turizmi açısından kayda değer bir zenginliktir. Bizans dönemine ait Ayasofya Müzesi, Kariye Camii mozaikleri ülkemizde yer almaktadır. Organize sanat mekanları olarak nitelendirmiş olduğumuz genel müzeler, özel müzeler, sanat galerileri, sanat enstitüleri dünyanın önemli sanat sergileme mekanlarıdır. İstanbul’un Arkeoloji müzesi, Topkapı Sarayı müzesi, Resim Heykel Müzesi, İslam Eserleri Müzesi, Ayasofya Müzesi, İMOGA Müzesi (özel), Burhan Doğançay Müzesi (özel) yüzün üzerinde özel ve kuruluşlara ait galeriler ve müzeler sanata büyük katkılar sağlamaktadırlar. Türkiye’nin tamamına baktığımızda Edirne’den Kars’a tüm illerde ve ilçelerde çok sayıda müzeler, açık hava müzeleri ve galeriler ile gurur duymalıyız, fakat yeri gelmiş iken daha fazla çağdaş sanat müzelerine de yer verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Örneğin İstanbul hala bir Çağdaş Sanat Müzesi’ni beklemektedir. Önümüzdeki aylarda İstanbul Modern’in Galataport’un yanında dünyada eşi olmayan yeni binasına taşınması beklenmektedir. Bilindiği gibi İstanbul Dünya sanatı için önemi bir merkez haline gelmiş durumdadır. Edirne’deki Çağdaş Sanat Müzesi, Ankara Resim ve Heykel Müzesi, İzmir Resim Heykel Müzesi, Balıkesir’deki Devrim Erbil Sanat Müzesi, Bayburt’taki Prof. Hüsamettin Koçan’a ait Baksı Sanat Müzesi, Antakya Müzesi, Antalya Müzesi, Çanakkale Müzesi, Atatürk Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi v.b. gibi iyi örneklerden bahsedebiliriz.
Günümüzde sanat fuarlarının organize edildiği yerler özenle seçilmiş mekanlardır. Örneğin İstanbul Sanat Fuarı Conemporare Arts Lütfi Kırdar Salonlarında, New York Sanat Fuarları Randals adasında, Londra sanat fuarları Hayt Park’ta düzenlenmektedir. Buralar şehrin önemli, bilinen ve popüler yerleridir. Sanat Fuarları mekanları dünya sanatı ve sanatçıları için buluşma yerleridir, çağdaş sanatın her türünün sergilendiği ve alım-satımının yapıldığı mekanlardır. Ayrıca izleyici/alıcı ve sanatçı/galerici açısından dünya sanatındaki çağdaş gelişmelerin görülebileceği çok önemli mekanlardır. Sanat fuarları dünyanın önemli merkezlerinde kurulmaktadır ve bir nevi çağdaş sanatı değerlendirme niteliğindedir.
Aynı bağlamda bienallere ve trienallere de bakmak mümkündür. Günümüzde yine İstanbul Bienali ile başlayarak Berlin, Shangai, Venedik gibi önemli bienallerden bahsedilebilir. Bienal mekanlarında genelde çağdaş sanatın uç noktalarına kadar tüm gelişmeler sergilenmektedir ve izleyiciler ile buluşma sağlanmaktadır. Tüm bienaller va sanat fuarlarına finansal açıdan baktığımızda sermaye kuruluşları, büyük şirketler ve sanat organizasyonu yapan resmi ve özel kuruluşlar tarafından finanse edilerek desteklendiğini görüyoruz. Organizasyonlarda belediyelerin, valiliklerin ve yerel idarelerin, basın-yayın kuruluşlarının da desteklediğini söylemek mümkündür. Basın-yayın kuruluşlarından bahsederken ulusal ve uluslar arası medyanın popülarize ettikleri bu etkinlikler çok ses getirmektedir. Toplum destekli bu etkinlikler uluslar arası düzeyde muhteşem bir izleyici kitlesi ile ödüllendirilmektedir. Hatta etkinlik öncesi bir bekleyiş de söz konusudur. Sanat Fuarları, Bienaller ve Trienallar küratörler, eleştirmenler, kolektörler için de çok önemlidir.
Dünyanın ünlü sanat müze ve galeri mekanlarından da bahsetmek isterim. New York Nationale Gallery, New York MOma, New York Guggenaim, Tate Britain ve Tate Modern, Nationale Gallery, Britich Myuseum Londra, MFA Myuseum Fine Arts Boston, Boston İSA, Paris Louvre, Myuzeum Berlin, Dresden, İstanbul Modern, Brüksel Müzesi, Rubens Müzesi Antwerpen, Rembrandt Müzesi Hollanda, Roma, Floransa, Prado Müzesi Madrid, Tretyakovska Galeriya Moskova, Ermitaj Müzesi Sn.Petersburk, Sofya Natsionalna Hudojestvena Galeriya, Muzey na Humora i Satirata Gabrovo, Hudojestvena Galeriya Varna, HG Nikola Marinov Targovişte, Sofya Şehir Galerisi ve daha birçok örnek müze ve galerilerden söz edilebilir.
Yukarıda bahsedilen galeri ve müzeler yoğun ziyaretçi akınına uğramaktadırlar. Bu konularda New York Galeri ve Müzeleri, Londra Müze ve Galerileri, Paris Müzeleri ve Galerileri, Boston Müze ve Galerileri yılın tüm zamanlarında çok yoğun bir izleyici kitlesine cevap verebilmektedirler. Artık bu şehirleri ziyaret eden yabancıların adeta mutlak ziyaret yerleri haline geldikleri söylenebilir. Bu mekanları ziyaret edebilmek için bazen saatlerce kuyrukta beklemek de gerekmektedir. Yoğun ilgi ve kuyruklardaki beklemeleri günümüz insanının sanata ve bu sanat mekanlarının oluşturmuş olduğu mistik atmosfere büyük önem verdiklerinin göstergesidir.
Bütün bunların yanı sıra İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerimizde yüzlerce özel galerilerin modern mekanlarında da sanat eserleri sergilenmektedir ve bu galerilerin de sanat alanında faaliyetleri ve katkıları büyüktür. Bu mekanlarda kişisel sergiler, karma sergiler, konulu sergiler, yarışma sergileri, retrospektif sergiler v.b. farklı sergiler düzenlenmektedir. Bu konularda çok iyi düzenlenmiş ve çalışan resmi galeriler ve müzeleri ve müzayede kuruluşları ile dünya sanatı için İstanbul çok önemlidir, yüzden fazla özel galeriler ile Türkiye’nin sanat kalbinin burada attığını söylememiz abartılı değildir. Sanat insanlar içindir, sanatsız uluslar ve toplumlar yoktur. Sanatın ulusal ve uluslar arası niteliklerinden de bahsedilebilir, fakat tüm uluslara hitap eden sanat uluslararasıdır, güçlüdür, bir uluslar arası ortak dildir. İnsanın varoluşundan günümüze dek yapmış olduğu sanat eserlerini ancak iyi organize edilmiş açık hava müzeleri, kapalı müzeler, galeriler, geçici ve sürekli sergileme mekanlarında görebilmemiz mümkündür. Büyük Lend Art ustası Cristo ile başlayan dış mekanlarda sanat uygulamaları günümüzde de sanatçılarımız tarafından adalarda, arazilerde, ormanlarda, denizlerde, taşıt vasıtalarında, nehirlerde, havada v.b. cesaretli bir şekilde uygulanmakta olduğu görülmektedir. Devletlerin de sanatı desteklemekte ve önem verme konularında katkıları büyüktür.
Sanata önem verme konusunda ulusal medya kuruluşlarında, yazılı basında sanat gazeteleri, dergileri, yayınevlerinde basılan çok sayıda sanat kitapları, ülkemizde 70-ten fazla sanat fakültelerinin katkıları büyüktür. Günümüzde sanatçıların sayısı da yükselmiştir, rekabet genişlemesine tüm dünya çapındadır, ayrıca enformatik çağda sanat mekanlarına ulaşmak da internet üzerinden gayet kolaydır. Çağdaş Sanatı takip etmek kolaylaşmıştır. Artık yapılan eserlerin nerede yapıldıkları da çok önemli değildir, önemli olan beğenilmeleri, orijinal olmaları ve sanatı ileriye götürmüş olmaları. Sanat eserleri sergileyen mekânlara ulaşmak ve mesafeden ileri teknoloji imkanları ile özel sergilere ulaşmak ve büyük zevkle izlemek normal bir realitedir.